Taraftarın Giydiği Forma - Rusça Kısa Hikaye
- Rusça Notlarım
- 5 gün önce
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 saat önce

Форма Болельщика
Она лежала в ящике шкафа. Уже не новая, чуть выцветшая, с отпечатком множества стирок. На спине — имя игрока, которого давно нет в составе. Но каждый раз, когда он надевал её, всё становилось по-прежнему.
Стадион он знал почти наизусть. Место у третьего ряда, чуть левее центра. Там он сидел ещё с отцом. Тогда ему было восемь, и форма была велика. Сегодня — она едва налезала, но он всё равно натягивал её. Это был ритуал.
Перед матчем он стоял у зеркала. Гладил ткань, словно проверяя, осталась ли в ней сила. Он знал: игроки меняются, сезоны проходят, но некоторые вещи держат нас на месте. Эта форма — не просто одежда. Это связь.
Он шёл по улице с капюшоном над головой. Ветер был резкий, но внутри — тепло. Люди узнавали эмблему. Кто-то кивал, кто-то улыбался. И все — свои.
На трибунах он был не один. Рядом кричали, пели, обнимались. Он не знал их имён, но знал, что в этот вечер они — семья. В момент гола он поднимал руки, как когда-то его отец. Кричал, теряя голос. Потом садился и прижимал ткань к груди. Как броню. Как память.
Матч закончился. Его команда победила. Он шёл домой, уставший, но спокойный. Форма была влажной от дождя, и всё же он не спешил её снимать. Потому что это была не просто победа. Это была связь с теми, кого уже нет, и с теми, кто ещё придёт.
Forma Boley’şikа
Ona lejalа v yaşçike şkafa. Uje ne novaya, çut’ vıtsvetşaya, s otpeçatkom mnojestva stirok. Na spine — imya igroka, kotorogo davno net v sostave. No kajdyy raz, kogda on nadeval yeyo, vsyo stanovilos’ po-prejniyemu.
Stadion on znal poçti naizust’. Mesto u tretyego ryada, çut’ leveye tsentra. Tam on sidel eşçyo s otsom. Togda yemu bylo vosem’, i forma byla velika. Seyças — ona edva nalezalа, no on vsyo ravno natyagival yeyo. Eto byl ritual.
Pered matçem on stoyal u zerkala. Gladil tkan’, slovno proveryaya, ostalas’ li v ney sila. On znal: igroki menyayutsya, sezonı prohodят, no nekotorıye veşçi derjat nas na meste. Eta forma — ne prosto odejda. Eto svyaz’.
On şol po ulitse s kapyuşonom nad golovoy. Veter byl rezkiy, no vnutri — teplo. Lyudi uznavali emblemu. Kto-to kival, kto-to ulybalsya. İ vse — svoi.
Na tribunah on byl ne odin. Ryadom kriçali, peli, obnimalis’. On ne znal ih imen, no znal, çto v etot veçer oni — sem’ya. V moment gola on podnimal ruki, kak kogda-to yego otets. Kriçal, teryaya golos. Potom sadilsya i prijimал tkan’ k grudi. Kak bron’yu. Kak pamyat’.
Matç zakançivalsya. Yego komanda pobedila. On şol domoy, ustavşiy, no spokoynıy. Forma byla vlajnoy ot dojdya, i vsyo je on ne spyeşil yeyo snimat’. Potomu çto eto byla ne prosto pobeda. Eto byla svyaz’ s temи, kogo uje net, i s temи, kto eşyo pridet.
Taraftarın Giydiği Forma
Dolabın bir çekmecesinde duruyordu. Artık yeni değildi. Rengi biraz solmuş, defalarca yıkanmaktan kumaşı yumuşamıştı. Sırtında, çoktan takımdan ayrılmış bir oyuncunun ismi vardı. Ama o formayı her giydiğinde, her şey yeniden başlıyordu.
Stadyumu ezbere biliyordu. Üçüncü sırada, merkezin biraz solundaki koltuk. O koltukta yıllar önce babasıyla oturmuştu. O zaman sekiz yaşındaydı. Forma ona büyüktü. Şimdi ise zor sığıyordu içine ama yine de giymekten vazgeçmiyordu. Bu onun için bir ritüeldi.
Maçtan önce aynanın karşısında durdu. Elini formanın üstünde gezdirdi. Sanki hâlâ içinde biraz güç kaldı mı diye kontrol eder gibiydi. Bilirdi ki oyuncular değişir, sezonlar geçer… ama bazı şeyler insanı hayatta tutar. O forma sadece bir giysi değildi. O, bir bağdı.
Sokağa çıktığında başında kapüşon vardı. Rüzgar keskin esiyordu ama içi sıcaktı. İnsanlar formanın armasını tanıyordu. Kimi başını sallıyor, kimi gülümsüyordu. Hepsi tanıdık gibiydi.
Tribüne geldiğinde yalnız değildi. Etrafında insanlar bağırıyor, şarkı söylüyor, birbirine sarılıyordu. İsimlerini bilmezdi ama o akşam onlar onun ailesiydi. Gol olduğunda ellerini kaldırdı, bir zamanlar babasının yaptığı gibi. Bağırdı, sesi kısıldı. Sonra oturup formayı göğsüne bastırdı. Zırh gibi. Hatıra gibi.
Maç bitti. Takımı kazanmıştı. Eve doğru yürüdü. Yorgundu ama huzurluydu. Forması yağmurdan ıslanmıştı. Ama çıkarmaya hiç acele etmedi. Çünkü bu sadece bir galibiyet değildi. Bu, artık yanında olmayanlara ve bir gün o tribünde olacaklara dair bir bağdı.
Şimdi Öğrenme Zamanı!
Русский | Okunuşu | Türkçesi |
форма | forma | forma |
болельщик | bolel’şik | taraftar |
матч | maçç | maç |
стадион | stadion | stadyum |
победа | pobeda | zafer |
память | pamyat’ | hatıra |
семья | sem’ya | aile |
трибуна | tribuna | tribün |
ткань | tkan’ | kumaş |
имя | imya | isim |
Comentários