Boks Eldivenini Bırakan Adam - Rusça Kısa Hikaye
- Rusça Notlarım
- 5 gün önce
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 saat önce

Человек, Который Снял Боксерские Перчатки
В раздевалке было тихо. Только капли пота, падающие с подбородка на кафельный пол, нарушали это молчание. Он сидел, наклонившись вперёд, локти упирались в колени. Рядом — красные перчатки. Лежали небрежно, но в этом была точка. Не пауза. Конец.
Он знал, что сегодня — его последний бой. Не потому, что проиграл. И не потому, что не мог больше бить. Просто тело стало говорить с ним иначе. Удары не были такими быстрыми, дыхание — не таким ровным. А самое главное — он больше не чувствовал нужды побеждать.
Бокс для него всегда был больше, чем спорт. Это был путь. От первого удара по мешку в подвале до арены под светом прожекторов. Он не искал славы. Он искал тишину. И именно её находил между раундами. В паузах, где слышно только дыхание и сердце.
Сегодня он выиграл по очкам. Публика стояла. Кто-то кричал его имя, кто-то махал флагами. Он не поднимал рук. Только посмотрел вверх и кивнул. Не толпе. Себе.
Когда он вернулся в раздевалку, снял перчатки медленно. Словно прощаясь. Кожа скрипела, пальцы дрожали. Он положил их рядом и больше не посмотрел. Потому что иногда, чтобы помнить, надо не смотреть, а чувствовать.
Он встал, взял полотенце, вышел. Зал уже пустел. Свет погасал. Но он знал — здесь, в этом месте, он оставил часть себя. Не кулаками. Сердцем.
Çelovek, Kotoryy Snyal Boksyerskiye Perçatki
V razdevalke bylo tiho. Tol’ko kapli pota, padayuşçie s podborodka na kafel’nıy pol, naruşali eto molçaniye. On sidel, naklonivşis’ vperyod, lokti upiralis’ v koleni. Ryadom — krasnıye perçatki. Lejali nebrejno, no v etom byla toçka. Ne pauza. Konets.
On znal, çto sevodnya — yego posledniy boy. Ne potomu, çto proigral. İ ne potomu, çto ne mog bol’şe bit’. Prosto telo naçalo govoriт’ s nim inaçe. Udarı ne byli takimi bystrımi, dıhanie — ne takim rovnym. A samoye glavnoye — on bol’şe ne çuvstvoval nujdı pobejdat’.
Boks dlya nego vsegda byl bol’şe, çem sport. Eto byl put’. Ot pervogo udara po meşku v podvale do arenı pod svetom proĵektorov. On ne iskal slavy. On iskal tişinu. İ imenno yeyo naxodil mejdu raundami. V pauzah, gde slyşno tol’ko dıhanie i serdtse.
Sevodnya on vıigral po oçkam. Publika stoyala. Kto-to kriçal yego imya, kto-to mahal flagami. On ne podnimal ruk. Tol’ko posmotrel vverh i kivnul. Ne tolpe. Sebe.
Kogda on vernulsya v razdevalku, snyal perçatki medlenno. Slovno proşçayas’. Koja skripela, pal’tsi drojali. On položil ih ryadom i bol’şe ne posmotrel. Potomu çto inogda, çtoby pomnit’, nado ne smotret’, a çuvstvovat’.
On vstal, vzyal polotentse, vışel. Zal uje pustel. Svet pogasal. No on znal — zdes’, v etom meste, on ostavil çast’ sebya. Ne kulakami. Serdtsem.
Boks Eldivenini Bırakan Adam
Soyunma odası sessizdi. Yalnızca çenesinden yere düşen ter damlalarının fayansa çarpan sesi duyuluyordu. Eğilmişti. Dirseklerini dizlerine dayamış, öylece oturuyordu. Yanında duran kırmızı eldivenler rastgele bırakılmış gibiydi. Ama bu dağınıklığın içinde bir nokta vardı. Bu bir ara değil, bir sondu.
Bugünün onun son maçı olduğunu biliyordu. Kaybettiği için değil. Yumruk atamadığı için de değil. Artık vücudu onunla farklı konuşuyordu. Darbeleri yavaşlamıştı, nefesi kısa geliyordu. Ama en önemlisi… artık kazanmak zorunda hissetmiyordu.
Boks onun için hiçbir zaman yalnızca bir spor olmadı. Bir yolculuktu. Bodrumda kum torbasına attığı ilk yumruktan, spot ışıkları altındaki büyük arenaya kadar. Ün peşinde koşmadı. O sessizliği aradı. Ve o sessizliği raund aralarında, yalnız nefesini ve kalp atışını duyduğu anlarda buldu.
Bugün sayıyla kazanmıştı. Seyirciler ayağa kalkmıştı. İsmini bağıranlar, bayrak sallayanlar vardı. Ama o kollarını kaldırmadı. Sadece yukarı baktı ve başını hafifçe eğdi. Kalabalığa değil. Kendine.
Soyunma odasına döndüğünde eldivenlerini yavaşça çıkardı. Sanki veda ediyordu. Deri hafifçe gıcırdadı, parmakları titredi. Eldivenleri yanına koydu ve bir daha bakmadı. Çünkü bazı şeyleri hatırlamak için tekrar görmek gerekmez… hissetmek yeterlidir.
Ayağa kalktı, havlusunu aldı ve çıktı. Salon yavaş yavaş kararıyordu. Ama biliyordu ki bu yerde bir parçası kalmıştı. Yumruklarında değil…
Kalbinde.
Şimdi Öğrenme Zamanı!
Русский | Okunuşu | Türkçesi |
боксёр | boksyor | boksör |
перчатки | perçatki | eldiven |
бой | boy | dövüş, maç |
раздевалка | razdevalka | soyunma odası |
победа | pobeda | zafer |
сердце | serdtse | kalp |
дыхание | dıhanie | nefes |
пауза | pauza | ara, duraklama |
конец | konets | son |
память | pamyat’ | hafıza, anı |
Comments